O çok bilinen deyişteki gibi “Bugün bayram neşe doluyor insan” demeyi ne çok isterdim. Ne yazık ki neşeli değil insanlar. Hüzün, acı her yanımızı sardı, pençesi altına aldı.

Dinci ve bölücü terörün alçak saldırıları bayram coşkusunu doyasıya yaşatmıyor topluma.

Geçen Şeker Bayramı’nın hemen ardından FETÖ’nün kanlı darbe girişiminin acısı daha dinmedi. 240’ı aşkın şehidin evinde bu bayram acı, yas var.

Ne olursa olsun, onların bu kalleşliklerine, hainliklerine karşın yine de bayramını kutlayacak, geleneklerini sürdürecek, kenetlenecek sağduyulu, sevecen Türk insanı.

Çünkü bayramlar dayanışmanın, dostluğun, kardeşliğin, barışın simgesi. Ne denli hüzünlü, yaslı olsa da bayramların çok ayrı yeri var toplumda. İşte bundan ötürü geleneğine sahip çıkar, kutlamayı, yardımlaşmayı ihmal etmez insanlar.

Acısını içine gömer, yine de ötelemez bayramın gereklerini yerine getirmeyi.

Bu bayram ben de hüzün doluyum. Çok sevdiğim, paylaşımcı, yardımsever, babacan kayınpederim Terme eşraflarından Muharrem Ekmekçi’yi 20 gün önce kaybettik. Ama hayat devam ediyor. Acımızı, yasımızı yüreğimize gömerek bayrama hazırlandık.

Evlerde bayram hazırlığı tamamlandı, el öpmeye gelecek çocuklar için harçlıkları bir kenara saklandı bile.

Kuşkusuz bayramı en çok bekleyen çocuklardır. Büyüklerinin elini öperek cebine koyacağı harçlığın düşünü kurarlar günler öncesinden. Onların dünyası çok farklıdır. Hepimiz o dünyayı, sevinci yaşamadık mı?

Aile büyüklerinin kimi hüzünlenir, sevdiklerinden ayrı olmanın burukluğunu yaşar, gizliden gözyaşını akıtır.

Kiminin evinde eşe, dosta, yoksula, el öpmeye gelen çocuklara bayram harçlığı verilir, misafirlere çikolata, şeker, lokum ikram edilir. Kesilen kurban etleriyle yoksullar sevindirilir.

Kiminin evinde de mütevazı bütçeyle hazırlanan tatlılar, börekler konukları bekler. Kimilerince sevinçle, coşkuyla, kimilerince hüzünle kutlansa da varsılıyla, yoksuluyla, dayanışmasıyla, küslerin barışmasına aracılık etmesiyle bayramlar toplumun ortak değeri, çimentosudur.

Zor günlerden geçen ülke, dayanışma, yardımlaşma ve sağlam temeller üzerine kurulu yapısından ötürü dimdik ayaktadır.

Eğer içten, dıştan gelen tehdit ve saldırılara karşın yıkılmıyorsa nedeni temelindeki çimentonun sevgi, saygı ve hoşgöründen oluşmasıdır.

Belki bu bayramda bir öncekinde birlikte olduğunuz sevdiğiniz, canınız kadar sevdikleriniz yanınızda olmayacak, onlardan ayrı kalmanın hüznünü derin bir şekilde hissedeceksiniz.

İşte böyledir dini bayramlar, bir yanda sevdiklerinizle olmanın sevincini, mutluluğunu yaşarken, diğer yanda da yitirdiklerinizin acısını içinize atarak gizlemeye çalışırsınız.

Bayramların belki de en önemli özelliği küslerin barışması, düşmanlıkların ortadan kalkmasıdır.

Şurası bir gerçek ki, terör olaylarından, acıdan, şehit haberlerinden ötürü bayramlar artık eskisi sevindirmiyor. Yine de insanların kenetlenmesini, dayanışmasını yardımlaşmasını sağlayan en güzel gelenektir bayramlar

Bayramınızı ailenizle esenlik ve huzur içinde geçirmenizi, terörün değil, barışın, dostluğun egemen olmasını, doğrunun kazanmasını diliyorum.

Birbirinizi kırmayın, incitmeyin, üzmeyin, çok tamah olmayın, yoksula yardımınızı esirgemeyin.

Dünya malı dünyada kalıyor. Geride bırakacağınız tek olumlu eser adınız ve onurlu geçmişiniz.

Gerisi boş.

Yazan :              Şükrü KARAMAN

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz