Aslında ayrısı gayrı sı olmaz ama bir defalığına Çavuşlu nun yerlisi gurbetçisi diye iki gurupta konuyu anlatmaya çalışmak ve sizlerden bir fikir isteyeceğiz. Senelerdir var olan bir gerçektir Çavuşlu muzun bir türlü üzerinden ölü toprağını atamayarak gelişeceğine gerilemesi konusu. ..

Sizlere imkanlar dahilin de bir süreliğine çavuşlu nun yönetimini vermiş olsalardı ne gibi projelere imza atardınız yada atmak isterdiniz. Burada ilk sözü gurbetçilerimize vermek istiyorum nedeni ise gurbette yaşadıkları sürelerde çok açık bir görüşe ve düşünceye sahip olduklarını ve benim bu düşünceye kapılmamın sebebi ise yaşadıkları çevrenin bizim bölgemizdekinin sosyal ve sosyoekonomik ve gördükleri değişik yapısal, kültürel ve yaşamsal projelerden ötürü gurbetçilerimizin bu konu hakkında çok daha fazla söz sahibi ve yorum yapacakları beklentisindeyim. Gurbette yaşayan bir birey olarak belki de şöyle düşünebilirsiniz yılın bütünün de zaten ben şehir hayatından bıkmış usanmış ve bitkin düşmüşüz memlekete gidip azda olsa sessiz sakin kafamızı dinlemek istiyoruz bu gürültülü şehir yaşamını oralara da bulaştırmayalım deme hakkına da sahipsiniz ama bizler yani çavuşlu nun yerlileri bütün ömrünü burada geçirmiş sosyal yaşantısı olmayan, eğitime, kültüre, sanata, spora önem vermeyen insanlar olarak görülmek istemesek de senelerdir bu durumdan bir türlü kurtulamadık.

  Buna en büyük sebep yine bizleriz insan gelişmek, değişmek, yeniliklere yönelmek ister, kabuğunu kırmak, var olmak, yapısıyla, kültürüyle keşfedilmek ister isterde neden bunları başaramaz, başaramaz çünkü istenilen azim yoksa, erdem yoksa, kişilik veya karakter yoksa kişisel değil bütünsel düşünmez ise bu saydıklarımın hiç biri gerçekleşemez. Senelerdir Çavuşlumuzun önüne geçilemeyen bu gerilemesi neticesinde bu günkü duruma bizleri sürükledi. Bir ülkenin iç çatışması etnik bölünmesi guruplaşmaları gibi bizleri de bu faktörler yaktı yıktı ve sonu görülmeyen hatta dönüşü olmayan bir yola soktu. Ondan ötürü artık Çavuşlu muzda birçok etkenin değişmesini istiyoruz. Gençlerimiz yaşları ilerledikçe dışa dönük düşüncelerinden vazgeçmiş, çavuşlunun geleceğine kendi geleceğine yönelik düşünceler beslemesini istiyoruz. Hatta gurbette hayatını idame ettiren birçok gencimizi de geri dönüşünü gerçekleştirecek köklü yatırımlara imza atmanın zamanı geldi de geçmektedir.

  Yukarıda da belirttiğimiz gibi sadece gurbette yaşayan çavuşlu’lu gurbetçilerimizin yaz aylarında çavuşlu ya geldiklerinde ekonomik yönden gelişme gösterdiği mevsimlik bir bölge değil yılın tümünü kapsayacak öncelikle ekonomiksel bir ivme yakalamak daha sonra ise yaşamsal ve sosyal alan ve hayatın yeniden yeşermesidir. Onun içindir ki gurbette yaşayan her bir bireyin çavuşlu için önemi maksimum derecededir. Teşvik sizinle başlamalı yerele hitap etmelidir.

  Konumuzun ikinci kahramanları yerel halkta bu konuda elinden gelen gayret ve çabayla bu teşvike ortak olmak, kalkınmayı hızlandırmak için hiç şüphesiz tepkisiz kalmayacaktır. Aslında Çavuşlu da yılın tamamını burada geçiren yerel halk diye tabir ettiğimiz kesimde genç girişimciler zaten mevcuttur. Ama güven ortamı olmadığından yapacakları yatırımlara makul gözle bakmaktan istina de tamamen çekimserdirler.

  Eğer bölge kalkınma sürecine girse ekonomik ve sosyoekonomik gelişme göstermeye başlasa yerli girişimcide buna tepkisiz kalmayacak emin ve hızlı adımlarla bu vukua ayak uyduracaklardır. Şimdi bütün bunları bir kenara bırakalım bazı fitne fesatçılar da ortalıklarda elbette dolaşarak vatandaşın şevkini kırma eğilimi göstereceği gün gibi açıktır. Aslında haklılarda onlara gün doğdu böyle iştah kabartan projede onlarda olmak isterler elbet, ama taşın altına ellerini sokmadan tabiri caizse asalak gibi bazıların sırtından geçinerek bu gibi olaylar geçmişte olmuştur gelecek de de olacaktır.

 Sözün kısası Çavuşlu için neler yapılabilir, ne gibi projelendirmeler hayata geçirebilir, esnafın sırtında ki kamburu nasıl yok ederek dimdik ayağa kaldırılabiliriz, gençlerimizi nasıl memleketine döndürebilir, gitmek düşüncesinde olanları nasıl durdurabiliriz. Öylesine bir verimli coğrafya da yaşıyoruz ki önceleri yerel halk bundan çokça faydalanmış ama günümüzde her şey fabrikalaştığından çevremiz etkeninden neredeyse tamamen soyutlanmış duruma gelmiş durumdayız.

Aslında ülkemizin diğer değişik yörelerinde yaşayan insanlar biz Karadenizlilere coğrafi özelliklerimizden ötürü imrenerek, gıpta ederek bakıyorlar. Bizler elimizin altındaki hazineden bihaber günümüzü boşa harcıyoruz oysaki bizim yerimizde başkaları olsaydı bu bölge kültürel, sosyal ve en önemlisi hayatımızı idame ettirme yönünden ekonomik yönden gelişmiş olurdu. Bu ekonominin başını turizm denilen faktörle taçlandırırlardı.

Bölgemiz her yönüyle Avrupa da, Asya da, Amerika da bulunan bazı bölgelerin özelliklerini yansıtmakta ama gelin görün ki o bölgeler her yönüyle gelişme gösterirken hem de hiçbir şekilde doğa bile bozulmadan bizler ve bölgemiz doğasıyla bozularak gerilemekteyiz.

Şimdi haddim olmadan soruyorum “Sizlerin düşünceleri nelerdir ÇAVUŞLU için, özellikle bu doğayı bozmadan…” Saygılarımla.