Bazı yer adlarıyla insan adları birbirine yapışık gibidir, birini söyleyince diğeri kendiliğinden çıkagelir.

Bunlardan hangisinin daha önemli olduğunu tartışamazsınız; Konya denilince mi  Mevlana çıkagelir yoksa Mevlana denilince mi Konya dilinizin ucuna geliverir. Erzurum ve Nenehatun ,Sütçü İmam ve Maraş,Süleyman Demirel ve Isparta, Sivas ve Aşık Veysel gibi.

Bu öylesine önemlidir ki bazı isimler sahiplenmede bırakın il ilçeyi, bir bölgenin tümü yarış halindedir; Nasrettin Hoca, Yunus Emre, Karacaoğlan gibi. Bunların içlerinden kendi ilçelerinden olduğunu söyleyen binlerce insanlara rastlarsın.

Bizimde gönlümüzden gecen, ilçemizde adı yan yana anılan ve bunu hak ettiğine inandığımız bir isim var dile getirmeye çalıştığımız Hasan Ali Yücel.

Maksadımız bir tartışma başlatmak degildir.

Tartışanlar tartışmaya devam etsinler; tarihi sorgulasınlar, gerçeklere ulaşmaya çalışsınlar, akedemik bir platformda bilimsel bir tartışma ortamında bilim adamları, siyasetçiler, bu alanda çalışması olan herkes her şeylerini ortaya koyarak tartışsınlar. O onların işi, biz bu ülkeye 1938–1946 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hasan Ali Yücel’le Görele’yi yan yana koyacak bir çalışmaya alt yapı oluşturmayı istiyoruz.

Bir tartışma başlatmak istemiyoruz derken biz tartışmayalım; Hasan Ali Yücel’le Görele’yi yan yana koyarken, iç içe sarmalarken, bizden birisi derken tartışmayalım.

Tartışmayalım derken kendi aramızda, biz bize, içten içe tartışalım ancak Hasan Ali Yücel dendiğinde Görele, Görele dendiğinde Hasan Ali Yücel tamlamalarını tartışmayalım.

O şuydu, o buydu tartışmasından öteye Göreleliydi, O’nun Görele Daylı Köyünde dedesinden kalma bir evi var, O’nun Görele’ye hizmetleri olmuştur noktasında dünyanın tanıdığı Hasan Ali Yücel adını Görele’yle yan yana koyalım.

Siyasi yorumları, tarihi gerçekleri işin ehline bırakalım.Akedemiyenlerin Görele’ye gelmelerini, tartışmalarını Görele’de yapmalarını sağlayalım.

Türk siyasetinin dar çerçevesinden baktığımızda koyduğumuz unvanlara, tanımlamalara, yakıştırmalara, adlara bağlı kalmayalım.

Kalmayalım çünkü Türkiye’de bu tanımlar oldukça hızlı değişir; vatan hainleri kahraman, kahramanlar vatan haini olabilmektedir.

Bir sosyalistten kapitalist, bir kapitalistten sosyalist olabilmektedir.Yıllarca sağ bir partide görev alan sol partiye,sol partide çalışanlar sağ partiye geçebilmektedir.

Dedik ya; bazı yer adları kişi adlarıyla yapışık gibidir,neden Hasan Ali Yücel ‘le Görele adları bir birlerini çağrıştırmasın?

Bu çerçevede neler yapılabilir, konuşmaya varmıyız?_