Sayın Hocam,

Göreve başladığınız günden itibaren zatı alilerinizi hayranlıkla takip edenlerdenim.

Geçen yıl (Haziran2013) Taksim Titanik’deki toplanızda da sizi dikkatle dinledim.

Giresun Üniversitesi için koymuş olduğunuz hedefleri anlatırken, yüzünüze yansıyan

şevk, heyecan ve mutluluğu bizzat gözlerimle gördüm, kırk yıllık bir Giresunlu’dan daha fazla Giresunluolduğunuza bir kere daha kanaat getirdim.

            Bu nedenle, engin hoşgörünüze sığınarak…

            Noktasına, virgülüne dokunmadan, gazetemizin 5 Mart 2008 tarihli sayısında yayınlanan “köşe yazımı” sunuyorum.

            Oldukça uzun olan yazımı sabırla okursanız, son paragrafta dileğimi arz edeceğim.       

“HGGSF 
Başlığımız sizi şaşırttı değil mi? 
Haklısınız! 
Bugüne kadar yazılarımızda, her hangi bir ismin ya da konunun baş harflerinden

kurulu bir başlık kullanmadık.

Lafı eveleyip-geveleyip sizi daha fazla merakta bırakmayayım. 
İşte başlığımızın açılımı: 
“Hamit Görele Güzel Sanatlar Fakültesi” 
Nasıl, oldu mu? 
Bence “cuk” oturdu! 
Efendim, Bursa’da sağır sultan duyduğuna göre, sizlerin duymaması mümkün

değil.

Görelemiz; Giresun Üniversitesi Senatosu’nca alınan bir karar gereğince her

ikisi de dört yıllık olmak üzere, bir “Güzel Sanatlar Fakültesi” ile bir “Uygulamalı Meslek Yüksek Okulu” na kavuşuyor.

Tabi bu iş kolay olmadı. 
Çünkü, Giresun Üniversitesi kurulur kurulmaz, irili-ufaklı tüm ilçelerden haklı

olarak, “biz de isterük” sesleri yükselmeye başladı.

Giresun’un merkez ilçe haricinde 15 ilçesi olduğuna göre… 
Her ilçeye bir fakülte veya yüksek okul kurulması mümkün değil. 
Buna rağmen bizden küçük olan ilçelere bile fakülte veya yüksek okul verilince… 
Başladık feryad-ı figana. 
Bir devlet büyüğümüzün bir zamanlar: 
“Benzin vadı da biz mi içtik?” demesi gibi… 
Giresun Üniversitesi Rektörü de: 
“Bina gösterdiniz de vermedik mi”? tarzındaki iması, geç de olsa jetonlarımızı

düşürdü.

Öyle ya biz, hep “devlet yapsın, hizmete soksun, hazıra konalım”a alışmışız. 
Bu defa kafamıza dank etti, pabucun pahalı olduğunu anladık. 
İstanbul Milletvekili değerli hemşerimiz Hüseyin Besli’nin önderliğinde, Belediye

Başkanımız Ertuğrul Melikoğlu, Giresun Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa

Demirci ve Birol Kardaş başkanlığındaki Görele Dernekler Birliği bünyesindeki dernekler hiç vakit geçirmeden harekete geçerek…

Görelemiz’in düşman işgalinden kurtuluşunun 90.yıldönümü olan 13 Şubat 2008

tarihinde, halkımızın da katılımıyla “Bismillah” deyip, sembolik de olsa temelimizi attık.

Atalarımız, “Başlamak bitirmenin yarısıdır” dediğine göre… 
Hayırlı başlangıcı yaptık. 
Bundan sonrası tüm Göreleliler’e düşüyor. 
Ömrünün şu ana kadarki 37 yılını yüksek öğrenim gençliğinin yurt, kredi ve burs

ihtiyaçlarını karşılayan bir kuruluşta (YURTKUR) hizmet ederek geçiren ve son 20

yıldır da Müdür olarak görev yapan Göreleli bir hemşehriniz olarak…

Bir fakültenin, bir yüksek okulun ne demek olduğunu… 
Bulunduğu yerin sosyo-ekonomik açıdan kalkınmasına, gelişmesine, canlanıp

ayağa kalkmasına, dolayısıyla göçü durdurduğu gibi, tersine göç başlattığına ne denli artı değerler kattığını en iyi bilenlerdenim.

Bu nedenle… 
Az-çok demeden “pamuk eller cebe” diyorum. 
Her olumlu işte olduğu gibi… 
Bu hayırlı teşebbüste de bardağın boş tarafını görme alışkanlıklarını sürdürmek

amacıyla pusuya yatmış olan müzmin eleştirmenlerimizin bu çağrımızı…

“Ele talkın verme” şeklinde değerlendireceklerini bildiğimden, hemen belirteyim. 
Görele Dernekler Birliği’ne ilk makbuzumuzu kestirdik, merak etmesinler! 
Taş taş üzerine konduğu sürece de kendi çapımızdaki mütevazı yardımlarımız

devam edecektir.

Ha bu arada unutmadan, yazımızın başlığı olan HGGSF (Hamit Görele güzel

Sanatlar Fakültesi) konusuna gelmek istiyorum.

Öncelikle; bağrından Bedri Rahmi Eyüboğlu, Hamit Görele, Hasan Ali Yücel,

Fethi Karamahmudoğlu, Ahmet Kaçar, Burhan Temel, Erol Uzunömeroğlu, Turgut Uzunömeroğlu, Picoğlu Osman, Ömer Akpınar, Kemal Gürses…gibi, bir kısmı ülke bir kısmı da dünya çapında onlarca sanatçı fışkıran Görelemiz’e…

“Güzel Sanatlar Fakültesi”nin çok yakışacağını ifade etmek isterim. 
Böyle bir fakülteye de, yukarıda isimlerini verdiğim Göreleli sanatçılardan,

soyadına izafeten Hamit Görele’nin adının daha bir başka anlam katacağı şüphesizdir. (İleriki yazılarımızda Hamit Görele hakkında ayrıntılı bilgiler vereceğiz. S.Ç.)

Düşünebiliyor musunuz… 
Van, Adana, İzmir, Edirne veya bir başka ilimizin bir köyünde, mahallesinde

şöyle bir diyalog geçiyor:

-Hu komşu duydun mu, benim oğlan (ya da kız) Hamit Görele Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazandı!

-Hayırlı olsun komşu. Neredeymiş bu fakülte? 
-Benim oğlan (ya da kız) hemen internete girdi öğrendi . Okul Giresun’un Görele

ilçesindeymiş. Bir tarafında Karadeniz, öbür yanında yemyeşil fındık bahçeleriyle adeta bir cennet köşesiymiş, bu Görele dedikleri yer. İşte burada doğan dünyaca ünlü ressam Hamit Görele’nin adı verilmiş bu okula.

Nasıl, hoşunuza gitti değil mi? 
Atalarımız, “Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz” demiş ya… 
Merak etmeyin, bu da olacak inşallah! 
Yüksek okulumuza da; adı ülkemizin pek çok yerinde eğitim ve kültür

yuvalarında, Görelemiz’de de bir ilkokulda, bir caddede ve bir kültür merkezinde yaşatılan büyük devlet adamı, eğitimci, şair, yazar değerli hemşerimiz Hasan Ali Yücel’in adının yakışacağını düşünüyorum.

Atölyeler, sosyal tesisler, derslikler ve yurt binası da Göreleli diğer sanatçıların

adlarıyla taçlandırılırsa, daha da şık bir tablo çıkar ortaya.

Bu isim önerilerimiz taraftar bulur mu, bulmaz mı bilemiyorum ama… 
Ben yine de gönlümden geçen temenniyle yazımı bitiriyorum: 
“HAMİT GÖRELE GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ” ve “HASAN ALİ YÜCEL UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEK OKULU” Görelemize hayırlı

olsun!”

Değerli Hocam,

Yazımı okudunuz, umarım.

Hem, Sayın Valimiz Dursun Ali Şahin’le bir konu hakkında fikir alış-verişinde

bulunmak…

                Ve hem de, Görele Güzel Sanatlar Fakültesi binasına üç yüz metre mesafedeki ev inşaatımı (Dokuz yaşında ayrıldığım köyüme 55 yıl sonra geri dönmeye hazırlanıyorum.) denetlemek amacıyla 23-27 Nisan 2013 tarihleri arasında güzel memleketime beş günlük kısa bir ziyaret gerçekleştirdim.

Ve tabi ki “Fakülte” binasını da gururla seyretme, fotoğraflarını çekme zevkini tattım.

Bu muhteşem manzarayı görünce…

Yukarıda arz ettiğim 5 yıl önceki satırlarım bir sinema şeridi gibi akıp geçti gözlerimin

önünden.

            Uzun yıllardır ruhumuzu karartan soğuk hapishane duvarlarının yerinde bir ilim ve irfan yuvasının yükselmesi, içimi tarifi imkansız sevinç ve heyecanla doldurdu.

“Hey gidi günler hey! Nereden nereye?” demekten kendimi alamadım.

Binanın hızlandırılması için verdiğiniz mücadeleler ve yaptığınız özverili

çalışmadan zaten haberdardık.

Bir de gözlerimle görünce, sizi bir kere daha takdir etmekten kendimi alamadım.

Teşekkürler muhterem Hocam.

İyi ki varsınız; sağ olun, var olun!

Şimdi gelelim, yazımın başlarında bahsini ettiğim dileğime.

Saygıdeğer hocam,

Beş yıl önce kaleme aldığım yukarıdaki yazımın;

“HAMİT GÖRELE GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ” ve “HASAN ALİ YÜCEL UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEK OKULU”  Görelemiz’e hayırlı

olsun!” paragrafını…

            Görele halkının da hislerine tercüman olarak bir kere de size arz etsem, acaba çok şey istemiş olur muyum?

            Başarılı çalışmalarınızın devamı dileklerimle, en derin saygılarımı sunarım.

Yazar: Seyfullah Çiçek

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.