Bunun üzerine Bakan; “Tirebolu-Gümüşhane yolunu yıllarca engelledim” yetmiyor mu ? “ demiş.

       Buradan yola çıkarak Giresun Üniversitesi’nin bu günkü içerisinde bulunduğu durumu değerlendirmek istiyorum.

       Giresun Üniversitesi Bakanlar Kurulu’nun 2006 yılı içerisinde aldığı bir kararla bağlı olduğu Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden ayrılarak kuruldu.

        Prof. Osman Metin Öztürk’ün Kurucu Rektörlüğü döneminde Giresun Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin etkisi altından kurtulma mücadelesi verdi. KTÜ’ nün aksine Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler alanında öne çıkmayı hedeflemiş bir üniversite profilini çizmişti.

        Giresun Üniversitesi, 2006 yılında kurulmuş gözükmesine rağmen, potansiyel sahibi, önü açık ve hızla gelişen üniversitelerden biri haline geldi.

     ***

        Giresun Üniversitesi’nin gösterdiği bu hızlı gelişme kendini göstermeye başlamıştı ki önce Kurucu Rektör Prof. Osman Metin Öztürk istifa etti. Ardından ise rektörlük seçimlerindeki kaos kendini gösterdi.

      ***  

         Bunlar nasıl oldu?

         YÖK’ün kendi atadığı Rektör Vekili Halil İbrahim Bahar, yapılan seçimler sonucunda 31 oyla en yüksek oyu alan aday oldu.

        Ancak YÖK, en yüksek oyu alan Bahar’ı Cumhurbaşkanlığı’na sunulacak ilk üç aday arasına seçmediği gibi bir de henüz vekâletinin bir ayını doldurmadan görevden aldı.

       YÖK bununla da kalmadı en az oyu alanlardan Yılmaz Can’ı da ilk üç aday arasına seçti.

       YÖK’ün bu kararına şaşırmış olmalı ki Yılmaz Can, Rektör seçilme şansı olmasına rağmen Giresun Üniversite’nin bugünkü kaosu yaşamasına sebep olan kararı alarak istifa etti.

       YÖK ise istifa eden Yılmaz Can’ın yerine diğer beş adaydan birini getirmesi gerekirken, Giresun Üniversitesi’nde yeni bir aday belirleme seçim takvimi açıkladı.

    ***

       YÖK’ün bu kararını haksızlık olarak değerlendiren Prof. Halil İbrahim Bahar ise yargıya başvurdu. Bahar’ın itirazını yerinde gören mahkeme de Giresun Üniversitesi’ndeki aday belirleme seçimlerini durdurma kararı aldı.

       Şimdi ise nasıl bir süreç yaşanacağı merakla beklene dursun, Giresun Üniversitesi 6 aydır rektörsüz.

       Daha ne kadar süreceği de henüz belli değil. Oysa YÖK eğer temayüllere uygun iş ve işlem yapsaydı, iradeye saygılı davransaydı, durum böyle olmayacaktı: Rektörümüz olacaktı.

    ***

       Bir başka konu da Giresun Üniversitesi’nde vekillik yapacak bir profesör yokmuş gibi yıllarca etkisi altından kurtulmaya çalıştığı KTÜ’den atanmış vekil bir profesör tarafından yönetiliyor olması.

       Kendisiyle beraber kurulan üniversiteler içerisinde bir numaraya yükselen Giresun Üniversitesi’nde şimdi hedef yok, yapılanma yok. Adeta yerlerde sürünüyor.

    ***