Türkiye Cumhuriyeti’nin 93.kuruluş yıldönümü örselemelere, karalamalara, küçümsemelere karşın, bu yıl da tüm yurtta coşku ile kutlanıyor.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kurtuluşun” ardından “diriliş” olarak gördüğü Cumhuriyetimizin kuruluşunun yıldönümü “Başkanlık” tartışmalarının alevlendiği bu günlerde daha da anlamlı.

Samsun’dan başlatılan Kurtuluş mücadelesinin ardından Ulu Önder’in Türk ulusuna armağanı, ümmetten ulusa geçişin, çağdaşlığın, küllerinden yeniden doğmanın güzel bir örneği olan, dünyanın imrenerek baktığı Cumhuriyet, bazı karanlık kafalılar tarafından görmezden gelinmeye, aşağılanmaya çalışılsa da değerinden hiçbir şey yitirmiyor, aksine daha da güçleniyor.

Kurtuluşun ve kuruluşun felsefesi, yaşam nedeni Atatürk ilkelerinin temelini oluşturduğu Türk Devrimi’nin en büyüğü Cumhuriyet, Türk ulusunu, bizleri yarınlara taşıyacak en yüce değer.

Tekil devlet, ulusal yapı, kanla çizilmiş sınırlar, Türk ulusunun varlık ve yaşama nedenidir.

Cumhuriyet ‘in sunduğu olanaklar, çağdaş eğitim, bireysel haklar, demokratik özgürlükler sayesinde, kulluktan yurttaş olanların, tüm bunları unutarak Atatürk’e, O’nun eserlerine saldırmaları, gözü dönmüşlükten, benliğini yitirmekten başka bir şey değil.

Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, karalamaya çalışırlarsa çalışsınlar, Ulu Önder’in izini, ilkelerini, devrimlerini, en önemlisi yüce armağanı Cumhuriyet’i yok etmeye güçleri yetmeyecek.

Çünkü Türk ulusu, bugün 93. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet’in kendisine sağladığı çağdaş olanakları, onun sayesinde yurttaş olduğunun her daim bilincinde, farkında.

Türk halkı, etnik ve dinsel anlamda birbirine düşürülmek ve ayrıştırılmak istense de bunu amaçlayanlar o karanlık sonuca ulaşamayacak.

Çünkü, bu toprağın, yurdun, ulusun temelinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün attığı Cumhuriyet çimentosu bulunmaktadır.

Bu temel, öyle zorlamalarla, küçümsemelerle, horlanmalarla, dışarıdan müdahalelerle yıkılacak çürük bir temel değil.

93 yıl önce atılan temel, tüm sağlamlığı ile kale gibi durmakta, yeni nesillerin Cumhuriyet sevdasından daha da pekişmektedir.

Unutulmasın ki, ümmetten ulusa geçen toplumu bölüp parçalayarak yeniden o karanlık günlere döndürmek isteyen iç ve dış güçlerin karşısına, tam bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği, çağdaşlığı, Laik Cumhuriyet’i sonsuza dek yaşatmak isteyen yurttaşlar set oluşturacaktır.

Gelin, Ulu Önder’in bize emaneti olan Cumhuriyet’e sahip çıkmak, milyonlarca sahibi olduğunu o karanlık iç ve dış güçlere göstermek için bayrağımız elimizde Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutlayalım, fener alaylarına katılalım, Atatürk anıtlarına çelenk koyalım.

Bu kararlılığı, birlikte olma iradesini Cumhuriyet, Atatürk karşıtlarına bir kez daha gösterelim.

Hep bir ağızdan, “Cumhuriyet Olmadan Asla” diye haykıralım, “Cumhuriyetsiz asla” , “Yaşasın Cumhuriyet” diye haykıralım.

Gelin, ayrım yapmadan hep birlikte el ele bu büyük bayramı, Cumhuriyet’i coşku ile kutlayalım.

Tüm yurttaşların en büyük bayramı, Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.  

 Yazan:Şükrü KARAMAN

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  - Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz