• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Şükrü KARAMAN
sukruk56@gmail.com
Deniz Alarm Veriyor
15/04/2017

Denizlerde balık avı sezonu yine buruk bitti. Büyük umutlarla 1 Eylül’de “Vira Bismillah” nidaları ile denizlere açılan balıkçılar bu sezon da umduğunu bulamadı.

15 Nisan’da biten sezonda balıkçıların yanı sıra halk da bol ve ucuz balık bulamayarak düş kırıklığı yaşadı. 1 Eylül 2016-15 Nisan 2017 tarihleri arasında 227 gün süren av sezonunda denizlere açılan gırgır ve trol ağları beklendiği gibi balıkla dolmadı.

Her zaman olduğu gibi bu sezon başında da palamut ve hamsi bir ölçüde yüz güldürdü. Ancak bu bereket kısa sürdü. Onlar da elini ayağını kısa sürede çekti. Yaklaşık 19 bin balıkçı teknesi, Türk mutfağının vazgeçilmezi olan hamsi ve palamut avlarken, tekir, kalkan, lüfer, sarı kanat, çinakop, mezgit ve diğerleri neredeyse yok denecek kadar azdı. Özellikle Karadeniz’de bolca avlanan, hamsi ile birlikte yoksul sofralarının vazgeçilmezi istavrit ve küçüğü kıraça bile görünmez oldu.

Denizlerde her sezon avlanan balık çeşidi giderek azalıyor. Eğer böyle sürerse tadımlık bile olsa balık bulamayacağız. Karamsar olmak istemem ama gerekli önlemler alınmazsa bu kötü tahmin gerçekleşebilir. Zaten son 10 yıldır denizler bu tehlikeye dikkat çekiyor, alarm veriyor, uyarıyor. Ne var ki, yine bildiğimizi yaparcasına uyarıdan, alarmdan ders alamıyoruz.

Bilim insanları, denizlerdeki balık kıtlığının pek çok faktörün bileşkesiyle bugünkü aşamaya geldiğini vurguluyor. Yıllardır süren kirlilik, yasa tanımaz şekilde kuralsız avlanma, ekosistemin tahribatı, yani insan eliyle denizlerdeki canlı hayatının yok edilmesi gibi etmenler birleşerek denizlerdeki balık neslini kuruttu, tezgahlar boş kaldı.

Aslında balıkçılık, toplum ve çevre ile birebir ilintili. Çünkü, insanlar, toplum avlanma konusunda ne denli bilinçli olur, vahşi avlanma sistemine karşı çıkar, standart boyun altındaki avlananları boykot ederse o zaman denizler bollaşır, gelecekte adeta balık fışkırır. Bu cesareti, sabrı, kararlılığı gösterir miyiz? O konuda çok emin değilim. İşte bundan ötürü insanlar, toplum bu konuda bilgi sahibi kılınmalı, kural dışı avlanmaya ağır yaptırımlar getirilmeli.

Balıkçılara getirilen yasaklar içinde en önemlisi av boyu yasağı. Bu yasağa uyulmaması balık türünde, stoklarında azalmaya, hatta bazılarında yok olmaya, ekosistem dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bilim insanları İstanbul’da yedi ay boyunca yaptıkları araştırmada, tezgahlardaki lüferin yüzde 97’sinin istavritin ise yüzde 61’nin yasal boy sınırının altında olduğunu saptadı.

Araştırmada, tekirin yüzde 16.7’sinin, sardalyenin yüzde 8.2’sinin, hamsinin yüzde 2.2’sinin ve mezgitin yüzde 1.8’inin yasal boyların çok altında olduğu belirlendi. Bu vahim tablo karşısında denizlerde balık türü kurumaz da ne olur Allah aşkına?

Ağlara ne geldiyse, takıldıysa tutulmuş, tezgahlara konulmuş, vatandaş da küçüklüğüne, boyuna posuna aldırmadan, sorgulamadan satın alıp afiyetle mideye indirmiş. Hem avlayan, hem satan, hem de satın alan bizler suçluyuz bugünkü olumsuzluğun oluşmasında, denizlerin kurumasında.

Araştırma, ekosistemin ve balık türleri boylarının sürekli izlenmesini, buna karşı önlem alınmasını bir kez daha gösteriyor. Asgari avlanabilir boy, yani yasak av boyu en önemli yasak olmalı. Bu yasağın mutlak olarak hayata geçmesi için ağır cezalar, yaptırımlar uygulanmalı.

Yok, bu boy yasağına uymaz, yine kaçak ve vahşi avlanma sistemini sürdürür, bunları uygulayanlara hoşgörü ile bakarsak daha çok balık kıtlığından yakınır, gelecekte tadımlık bile balık bulamayız.

Kuşkusuz, bu tehlikenin giderilmesinde bilinçli yurttaş ve toplum kadar, sorumlu, mesleğini yasal çerçevede yerine getiren balıkçılara, tekne sahiplerine de önemli görevler düşüyor. Yıllardır denizlerden ekmeğini, çıkaran reis, kaptan ve tayflar, kural tanımazları aralarından soyutlamalı, denizlerin daha fazla kurumasına izin vermemeli. Denizlerin kuruması ekmeklerinin yok olmasıdır.

Umarım, 1 Eylül 2017’de açılacak yeni balık avı sezonu bereketli olur, herkesin yüzü güler.

 

yazan: Şükrü KARAMAN 

 

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  - Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz  

 



976 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Piyasayı da Vurdu - 03/10/2017
Piyasayı da Vurdu
Fındıkçı Kan Ağlıyor - 14/09/2017
Fındıkçı Kan Ağlıyor
Fındıkta Yine mi Hüsran? - 15/08/2017
Fındıkta Yine mi Hüsran?
Çavuşlu Boğuluyor - 04/08/2017
Çavuşlu Boğuluyor
Fındığa Cenaze Namazı - 25/07/2017
Fındığa Cenaze Namazı
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! - 19/06/2017
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE!
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... - 12/05/2017
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ...
Fındık Yerlerde Sürünüyor - 03/03/2017
Fındık Yerlerde Sürünüyor
Kapıdaki Tehlike - 11/02/2017
Kapıdaki Tehlike
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam5
Toplam Ziyaret4162764
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams