• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.286532.4159
Euro34.598834.7374
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Hasan KAMİLOĞLU
kamiloglu15@hotmail.com
Yine Çöp (lük) !!!!!
23/09/2012

                Espiye , Görele , Eynesil belediye başkanları ile yemekte uzun uzun `çöplerden, çöplüklerden` bahsettik. Tam yemekte konuşulacak konu. Üçü de `ana sorunumuz çöp` dedi durdu. Sadece onların mı? Bütün Karadeniz `in ana sorunu çöp. Daha sonra Doğu`ya doğru ilerledik. Çöpler, sahile dökülmüştü. Veya sahil ile yol arasına. Bazen yolun deniz tarafına değil de, diğer tarafına. Kimi yerde çöpü yakıyorlardı. Ortalığı duman sarmıştı. Kimi yerde doğaya leş gibi bir koku yayılmıştı. Fındıklı ile Arhavi arası... Arhavi ile Hopa arası... Yeşil mi yeşil, güzel mi güzel. Kartpostal gibi yerler. Ama yol kenarları, deniz kenarları hep çöplük. Karadeniz `in çöp sorununu çözmek bu kadar mı zor? Karadeniz `den Başbakanlar çıktı. `Çöp manzaralarından` hiç rahatsız olmadılar mı? Bu çağda, bu çöp yığınları gerçekten `ayıp.`

( Yavuz DONAT- 31.08.2005 Sabah Gazetesi)


Çöp konusunda, Çavuşluya Çöp Toplama Tesisi Yapımının yanlışını vurgulama konusunda çokça yazdım... Dilim döndüğünce anlattım bulunduğum ortamlarda... Ama konu Temcit Pilavı Misali habire ısıtılarak önümüze konuluyor, Yok Aydınlar Beldesiydi , yok yine Çavuşluydu derken yazmak kaçınılmaz oldu bu hususta...

Ama şahıslar olarak biz neresindeyiz bu hususun... Ve üzerimize düşeni tam olarak yapmışmıyız , yoksa haketmişmiyiz bazı şeyleri... Şüphelerim yok değil... Umarım yanılıyorumdur...

Taaa 2005 yılında Yavuz DONAT görmüş Karadeniz-Çöp açmazını...

Türkiye'de günde 65 bin ton katı atık çıkıyor. Ortalama kişi başına 1 kilograma yakın katı atık üretiyoruz.

Japonya'da da benzer bir üretim söz konusu. Ancak aramızda hem çöpün kalitesi, hem de toplama biçimi açısından önemli farklar var.
Bizim çöpümüzde organik madde çok fazla. Sebze meyve kabukları ayrılmıyor, çöpün içine atılıyor. Japonyada Çöplerin içinde organik madde yüzde 10'larda. Bizde yüzde 60'larda.

Aslan yattığı yerden belli olurmuş derler. Aslan yattığı yerden belli olur mu bilemem ama, insan yaşadığı çevreden belli oluyor. Hepimiz biliyoruz ki, çevremizin yaşam kalitesi büyük ölçüde, o çevrede yaşayan insanların tavır ve davranışlarına bağlı oluyor. İnsan çevreyi belirlerken, çevre de insanı belirliyor. Hani, “arkadaşını söyle,  nasıl bir insan  olduğunu söyleyeyim” derler ya, bunun yerine “çevreni göster, nasıl bir insan olduğunu söyleyeyim” dense, daha doğru olur diye düşünüyorum.  Çevre ve insan sürekli bir etkileşim içindeler. Son yıllarda çevre duyarlılığı giderek artmasına karşın, duyarlığın artışı, çevrenin kirlenme ve yok oluş hızına yetişemiyor bir türlü.

Gezegenimizin geçmişte olmuş, günümüzde devam eden ve gelecekte devam etmesi olası çevre felaketleri hakkında, herkesin az ya da çok bir fikri var. Yeryüzünün dört bir köşesinde yaşanan garip iklim değişiklikleri, delik deşik olmaya  başlayan ozon tabakası ve sera etkisi, kirletilen, verimsizleştirilen adeta kısırlaştırılan topraklar ve vahşi çöplükler, çöplüğe dönüşen kentler biliniyor. Bilinmesine biliniyor da sorunu kökten çözecek, hızlı yok oluşu durduracak bir şeyler yapılmıyor, ya da yapılamıyor. Tek tesellimiz doğanın kendini yenileme yeteneğinin olduğunu bilmemiz. Böyle düşündüğümüzde içimize biraz su serpiliyor. Aynı iyimserlikle, sera etkisinin azalarak dünyanın bölgesel iklim normallerine kavuşması için uluslararası ve devletler üstü irili ufaklı kimya ve petrol şirketlerinin kontrol altına alınmasının mümkün olabileceğini de düşünerek umudumuzu güçlendirebiliriz. Ancak, bu kendiliğinden olmaz. Umudumuzun güçlenmesi için çalışmamız toplumda çevre duyarlılığını yükseltmemiz gerekiyor.

Neticede çöpü üreten ve derelere,yol kenarlarına döken biziz. Bu işin çözümü oldukça çetrefilli ve pahalı olduğundan yöneticiler ister istemez işin kolayına kaçarak işi ucuza halletme yolunu seçebilmektedirler.... Bu işlerde yöneticilere (işin çözümü bizi rahatsız edince) dur! Niçin burası da orası değil? Demek te bizim açımızdan kolaycılıktır.

Günümüzde Belediyeler Milyon TL lere varan borç yükü altındalar. Çöp sorununu çözemeyecekleri aşikardır.. Kaymakamlıklarca dağıtılan yakacak, yiyecek yardımları 10 yıldır bir fon altında toplansaydı şimdiye değin 81 vilayetten en az 30 unun çöp sorunu Batılı Ülkeler düzeyinde çözüme kavuşurdu.. (Tabiki bu yorumu yaparken dağıtılan yardımların gerçek ederlerini bilmiyoruz sadece tahminde bulunarak 30 dedik, belki 50 sinde çözülürdü çöp sorunu).

Tokyo da halen faal olarak çalışan 18 tane çöp yakma tesisi var , bu tesisler elektrik üretiyor ve çevreye zarar vermiyor... Bizde ise bazı şehirlerimizde bulunan çöp yakma tesislerinin bırakın elektrik üretmesini fazla elektrik sarfiyatı oluyor diye filtreleri çalıştırılmıyor ve havaya zararlı gazlar yayıyor.

Bu günden tezi yok yaşadığımız çevrelerde Belediyelerimizi geri dönüşüm konteynırları kurmaya zorlamalı ve çöplerimizi ayrı ayrı poşetleyerek bu işe bir ucundan başlamalıyız....

Bizler duyarlılığmızı gösterdiğimiz oranda yöneticilerimiz davranışlarımıza pek fazla duyarsız kalamazlar...

Yoksa çöplük Çavuşlu ile Aydınlar arasında daha çok gider gelir...

Çöplüğün bizden ırak yerlere kurulması da çözüm değildir netice de oralarda da bizim insanlarımız yaşamaktadır...

Önümüz de Belediye seçimleri var... Her birimiz adaylardan çeşitli yardım taleplerini bir kenara bırakarak çöp işinin Gelişmiş Ülkelerde ki gibi çözümünü istemeliyiz... Yoksa gerisi “ Laf ü Güzaf” tır.

Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. 



3263 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ORMAN - 10/04/2017
ORMAN
Doğan Güneşe Sevinebilmek - 04/09/2016
Doğan Güneşe Sevinebilmek
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır! - 18/06/2016
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!
KİRLENME... - 12/01/2016
KİRLENME...
AVNI YÜCEL HOCA - 07/01/2016
AVNI YÜCEL HOCA
Bu Dünyadan Lütfi TORÇUK Diye Bir Yürek Sevdalısı Geçti - 07/02/2014
Bu Dünyadan Lütfi TORÇUK Diye Bir Yürek Sevdalısı Geçti
MARTI - 12/03/2013
MARTI
ULUHAN’A YOLCULUK... - 13/11/2012
ULUHAN’A YOLCULUK...
SARIÇAM (Pinus silvestris ) - 28/10/2012
SARIÇAM (Pinus silvestris )
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam317
Toplam Ziyaret4178322
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams