Bir taban fiyat uygulanmadan tüccarın eline teslim edilen fındık her sene tartışmalara sebebiyet veren ürünlerin başında geliyor.

     1923 yıllarına dayanan fındık spekülasyonu çözüme kavuşturulmadan, günümüze kadar uzandı.

     Zeytin, çay, pirinç ve bulgurun kilogram fiyatları hiçbir zaman inişe uğramadan yükselirken, tüccarın eline teslim edilen fındık fiyatı üreticiyi çileden çıkarıyor.

    Acaba yükselecek mi? Acaba düşecek mi? Kaygısı taşıyan üretici, fındıktan emeğinin karşılığını almak istiyor.

     Peki, burada suçlu kim?

     Ne üretici, ne de tüccar.

     Tek suçlu memleketlerine bir çivi bile çakamayan, sürekli göç veren, dünyaya mal olmuş ürününe sahip çıkamayarak üreticisi zor duruma düşüren Milletvekilleri, siyasiler, bürokratlar ve en üst düzey yöneticilerdir.

     Aralarında siyasi spekülasyonlara girerek, bir türlü içlerindeki problemi çözemeyerek birlik ve beraberliği sağlayamayan siyasiler, Giresun’un çökümüne sebebiyet vermektedirler.

     Her zaman hızla kalkındığımızı iddia eden yöneticilerimiz, siyasi propagandadan başka ne yapabiliyorlar? Kendi kendilerine aynadan bakıp, bu soruyu yönetiyorlar mı acaba? Aynayı sadece süs olarak mı kullanıyorlar?

    Nüfus bakımından da hızla göç veren ilimiz gözden çıkarıldı mı?

    Her zaman bu düşünceyle uyuyup, yeni güne aynı düşünceyle merhaba demektense...

    Bir yanımız Ordu’ya, diğer yanımız Trabzon’a bağlansın gitsin.

 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.