• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Hasan KAMİLOĞLU
kamiloglu15@hotmail.com
ULUHAN’A YOLCULUK...
13/11/2012

   Sabah erkenden koyulduk yola. Hemen burnumuzun dibinde olmasına rağmen bir türlü görme fırsatı bulamadığım Göynük tü rotamız... Yağmurlu bir gündü... Kocaeliden çıktığımızda nazlı nazlı yağıyordu hava... Adapazarında yağmur kesti ve doğu yönünde bulutların dağılmaya  başladığını gördük..

   Akyazı-Kuzuluk-Dokurcun derken Taşkestiye  doğru tırmanmaya başladığımızda yükselen rakım nedeniyle sise pusa kesti hava..  Sakarya-Bolu İl sınırını biraz geçince yolun solunda küçük bir tesis te mola verdik... Çaylarımızı yudumladık tülden bir perde ile kaplı derin vadileri izlerken.. İkinci bardak çayları da yuvarladıktan sonra tekrar yola koyulduk.. Taşkesti yakınlarında ki Kaplıcaları geçince hava yeniden açıldı ve Bolu-Mudurnuya bağlı bu yeşile gömülmüş ufacık,şirin beldeye geldik.

   Gökyüzünde güneş te parlamaya başlamıştı. Mudurnu yönüne ilerledik..  Taşkestiyi geçtik 6-7 km sonra Göynük tabelasından sağa döndük.  Göynüğe varana kadar yaklaşık 50 km lik yolu bir solukta aldık.. Kah ormanların içinden kah bozkır görünümlü köylerin içinden geçtik, mola vermeden ulaştık menzilimize...  Çok güzel bir öğle üzeri girdik Göynüğe... Hava ne soğuk ne sıcak, ılık bir sonbahar günü zafer anıtı karşıladı bizi...  Diyar-ı Akşemsettin’e gelince ilk işimiz Akşemsettin Türbesini ziyaret etmek olacak elbet... Göynük evlerini anlatmak için gerekli sözcükleri bulup çıkaramıyorum, o nedenle hiç girmiyorum bu mevzuya..

   Bu güzel Şehri fazlaca oyalanmadan geldiğimiz hızla terkediyoruz.. Göynüğü gezmek böyle alel acele yapılacak bir iş değil.. Yazın gelip bir kaç gün kalmalı ki bu güzelim beldenin tadını çıkarmalı insan... Şimdi biraz daha yolumuz var.. O nedenle doluşuyoruz arabaya ve Nallıhan yönüne doğru hareket ediyoruz...

  Bu yolculuğumuzun ana nedeni olan Uluhan’a doğru yola koyuluyoruz.

Göynük-Uluhan-Nallıhan-Çayırhan hepsi at ile bir günlük mesafede.. Konaklamak için Hanları ve Hamamları varmış.. Kimileri sapasağlam ayakta(Nallıhan) , kimileri ise harabe halinde... Zamanın kervanlarının izlediği yoldan Doğu yönünde  Uluhan’a doğru ilerlemeye başladık.. Arkası akşam ve dostlar bizi Uluhan da bekliyor.. Hava kararmadan bir zamanların Nahiye Merkezi olan bu köyü , han ve hamam lardan geri kalanları görmek istiyoruz.

   Yaklaşık 40 dakikada ulaşıyoruz Uluhan’a.. Umduğumuzdanda erken varıyoruz. Köy içinde dolaşıyoruz... Bu köylü olan Hikmet Ortaokulu ve Liseyi burada okuduğunu ancak şimdi sadece İlkokul bulunduğunu anlatıyor... Zaman-ı evvel de 6000 nüfusun yaşadığı bu güzelim köyün zaman zaman onarım görmüş ve halen ayakta olan hanını, harabe haline gelmiş hamamının yıkıntılarını gezdikten sonra “boğaz meselelerini” halletmeye geldi sıra.

   Uluhan da 1976 yılına kadar Orman İşletme Şefliği bulunduğunu ve daha sonra Şeflik merkezinin Nallıhan’a taşındığını öğreniyoruz... Eski Orman İşletme Şefliğinin olduğu yer Piknik-Mesire alanı olarak düzenlenmiş. Orman İşletme Müdürlüğüne ait güzel de bir bina var ulu karaçam ağaçlarının içinde... Şöminede yanıyor gürül gürül...

   İçeri girdiğimizde közlenmiş patlıcan ve biberden incecik doğranmış salataya, ballı muza kadar mükellef bir sofra karşılıyor bizleri...  Nefis bir ızgara kokusu genzimize dolarken Masanın Olmazsa Olmazı Büyüğü açıyor dostlar...  Nallıhanın hoşgeldin Türküsüne başlıyorlar;

Bahar dört yanında işli sedeften

Mevsim çiçeğinden tüter Nallıhan.

Bahçeler ve bağlar bir yeşil kaftan

Dalında dalında tutar Nallıhan.

.../...

  Koro halinde söylediğimiz türkülere Şöminenin çıtırtıları eşlik ediyor...Yeni tanıştığımız can dostlar bir “Kara Fatma” türküsü söylüyorlar ki  anlatılası değil. İlk kez duyduğum bu türkü neden repertuvarlarda yok. Ya da benmi  duymadım bilemiyorum. Ama insanın bir kez dinlediğinde unutacağı türden bir türkü değil...

   Gecenin ilerleyen bir saatinde yine nefis bir Nallıhan Türküsü ile yolcu ediyorlar bizleri...

Vurulmuşum toprağına taşına

Yerde gezen Gökte uçan kuşuna

Baharına yazına karakışına

Çiğdem kekik kokuna

Tutkuluyum Nallıhan..

   ....../.....

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  - Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.



3392 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ORMAN - 10/04/2017
ORMAN
Doğan Güneşe Sevinebilmek - 04/09/2016
Doğan Güneşe Sevinebilmek
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır! - 18/06/2016
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!
KİRLENME... - 12/01/2016
KİRLENME...
AVNI YÜCEL HOCA - 07/01/2016
AVNI YÜCEL HOCA
Bu Dünyadan Lütfi TORÇUK Diye Bir Yürek Sevdalısı Geçti - 07/02/2014
Bu Dünyadan Lütfi TORÇUK Diye Bir Yürek Sevdalısı Geçti
MARTI - 12/03/2013
MARTI
SARIÇAM (Pinus silvestris ) - 28/10/2012
SARIÇAM (Pinus silvestris )
Yine Çöp (lük) !!!!! - 23/09/2012
Yine Çöp (lük) !!!!!
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam575
Toplam Ziyaret4174685
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams