• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.127132.2558
Euro34.634934.7737
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Necmi KAYA
necmikaya_28@hotmail.com
AFGANİSTAN GERÇEĞİ ve ÜLKÜCÜLER
15/03/2011

  

   

1973 yılında Afganistan’da Davut Han, General Abdülkadir liderliğinde solcu subayların ve Muhammet Tereki önderliğindeki sivil Marksistlerin yardımı ile Zahir Şah’ı kansız bir şekilde   devirerek iktidarı ele geçirmiştir.

Davut Han 1975 yılına kadar kadrolarını hep solculardan seçmiş ve atamaları bu kıstasta yapmıştır. Ancak,1975 sonrası politikasında değişiklik yaparak Sovyetlerden uzaklaştı. Davut Han, solcu olmayan yöneticilere de görev vermeye ve batıyla iyi geçinme politikası izlemeye başladı.

Komünist Perçem Partisinden Mir Ali Ekber Heybar’ın öldürülmesi üzerine muhalefet, 17 Nisan 1978 deki hükümet darbesinin başlangıcı oldu. Heybar’ın cenaze törenine 11 bin kişinin katılması Davut Han’ı endişelendirdi. Davut Han, hemen harekete geçerek aralarında Babrak Karmal ve Nur Muhammed Tereki’nin de bulunduğu komünist Halh ve Perçem liderlerini 24 Nisan da hapsetti. Tutuklananlardan Hafızullah Emin, kaçmayı ve orduya haber göndermeyi başardı.

Ordu Kabil’e bir tank birliği gönderirken;   Davut’un sarayını da Hava Kuvvetleri bombalayarak 27 Nisan’da Davut Han ve ailesi, darbeciler tarafından öldürüldü Silahlı Kuvvetler bunun komünist bir darbe olduğunun farkına bile varamadılar. 

Nur Muhammet Terekki, Hafızullah Emin ile Babrak Karmal, serbest bırakıldıktan sonra hükümet kurma çalışmalarına başladılar.     Mayıs 1978’de bazı idam cezaları uyguladılar. Nisan 1978’de komünistlerin iktidara gelmesi ile, Afganistan’daki Sovyet danışman sayısında büyük bir artış gözlendi. Bu danışmanlar, Afgan polis teşkilatında ve gizli emniyet teşkilatında birtakım düzenlemelere gittiler.

İlerleyen günlerde yönetime gelen komünistler arası siyasi rekabetten ötürü çözülmeler başladı. Bu durumda Sovyetler Birliği, orduda çoğunluğa sahip olan Halkçı’ları desteklemiş ve Babrak Karmal’ı yönetimden uzaklaştırmıştır. Perçem taraftarları, liberaller, üniversite proföserleri, muhafazakârlar ve milliyetçiler tutuklanmıştır. Bu tutuklanmaları takip eden infazlar, toplu katliamlar olmuştur.

Eylül - Aralık arası dönemde huzursuzluk iyice tırmandı. Eylül 1979 da iktidarda sadece Hafızullah Emin bırakıldı. Nihayet batı ile hiçbir bağı kalmayan Afganistan’ın 24 Aralık  1979 da kesin Sovyet işgali gerçekleşti

Sovyetler Birliği Her yıl eğitmek için yüzlerce Afganlı genci öğrenci adı altında ülkelerinde Marksist ve ajan olarak yetiştirmiştir. Bu sayı Taşkent de 600  öğrenci iken   daha sonra bu sayı, 5.000 e yükselmiştir.

1982 yılında Sovyetler Birliği’nde eğitim gören toplam Afganlı öğrenci sayısı, 25 bin e ulaşmıştır. Kısacası bu kadar genç Afganistan’da  Sovyet işgalcileri ile hareket etmiştir.

Diğer bir anlamda. Kızıl ordu Afganistan’a girdiği zaman Sovyetler, Afgan ordusundan ve Afgan hükümetinden bekledikleri ilgiyi bulamamışlardır. Kendilerine yalnızca Rusya’da eğitim gören subaylar ve bu 25 bin genç yardımcı olmuşlardır.   

Haliyle Afgan halkında milli birlik ve beraberliğin olmaması ve yıllardır Sovyetleri tehlike gören bir yapının ve organizasyonun (Türkiye’de ülkücüler gibi her türlü emperyalizme karşı duran bir yapının ) olmayışı, Afgan kabileleri arasındaki rekabet, dini ve etnik farklılıklara dayanan mücahit grupları, arasında birlik oluşturmayı engelledi.

Afganistan’daki Sovyet işgali, on yıl kadar sürmüştür

BM İnsan Hakları Komisyonu’nun 20 Kasım 1985 tarihinde yayınladığı rapora göre, Ocak-Eylül 1985 arasında Sovyet ordusu, 32.755 kişiyi öldürmüştür.

Afganistan gibi Türkiye’de o yıllarda   Sovyet tehdidi altında idi .Ruslar, Afganistan’a girdikleri gibi İran ve Türkiye’ye de girmek istiyorlardı. Bunu da komünizm ideolojisi vasıtasıyla yapacaklarını düşünüyorlardı. Bu maksatla Marksist birçok terör örgütü kurmuşlar ve Türkiye’yi kan gölüne çevirmişlerdi.

Afganistan’a girenler, Türkiye’ye girmek istemişlerdir. Çünkü o kadar örgüt, o kadar para, o kadar silah boşuna mıydı?

İşte ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partililer 1980 öncesi bunlara karşı mücadeleyi bir görev bilerek Türkiye Sovyet işgali altına girmesin diye canlarını feda ettiler.  MHP’liler ve Ülkücüler böyle davranmamış olsalardı bugünkü Afganistan’ın durumunda olabilirdik.

Dün Türkiye’nin Afganistan gibi olmasını istemeyenler bugün de ülkenin bağımsızlığı, vatanın bölünmez bütünlüğü için mücadele ediyorlar. Arkalarında hiçbir dış güç yok. Mücadelemiz dün Türkiye’yi işgal etmek isteyen Sovyetlere ve onun iş birlikçilerine karşı idi bugün de düşman kim ve onun işbirlikçileri kim ise ona karşı siyasi ve demokratik mücadele ediyorlar ve her zamanda bu mücadeleyi sürdürecekler.

 

Unutmayalım su uyur düşman uyumaz!

 

Önümüzdeki genel seçimi milletçe iyi değerlendirmeliyiz !

 

Necmi KAYA



2460 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

NETEKİM ÖLDÜ - 21/05/2015
NETEKİM ÖLDÜ
je suis Turc - 13/01/2015
je suis Turc
ZARARDAN DÖNEN KARDADIR - 15/12/2014
ZARARDAN DÖNEN KARDADIR
EMEKÇİ KADINLARIMIZ - 07/03/2014
EMEKÇİ KADINLARIMIZ
İYİ BİR SİYASETÇİ NASIL OLMALI - 18/02/2014
İYİ BİR SİYASETÇİ NASIL OLMALI
BEŞİNCİ İZMİR İKTİSAT KONGRESİ - 31/10/2013
BEŞİNCİ İZMİR İKTİSAT KONGRESİ
YALNIZLIĞA MI İTİLDİK! - 28/09/2013
YALNIZLIĞA MI İTİLDİK!
“ VARDAR OVASI” “MİCAN” VE RAKI - 15/08/2013
“ VARDAR OVASI” “MİCAN” VE RAKI
8 MART VE TÜRK KADINI - 06/03/2013
8 MART VE TÜRK KADINI
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi19
Bugün Toplam188
Toplam Ziyaret4185348
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams