AB ülkeleri, borç batağında debelendikçe batıyor. Birçok üye ülke iflas bayrağını çekti, çekiyor. Yunanistan, iki yıldır iflasını nasıl ilan edeceğinin yolunu arıyor. AB üyesi ülkelerin birçoğu nasıl bu birlikten kaçıp kurtuluruz diye hesap yapıyor.

AB’nin omurgası olan Almanya’nın Başbakanı Merkel, önce Euro birliğinden çıkmak suretiyle kademeli olarak AB’yi bitirmek istiyor. Aksi halde AB’nin yanlış politikası nasıl Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’i yedi ise Merkel’i de yiyecek hatta yeme ile kalmayıp AB’nin ölümü Merkel’in üzerinde kalacak.

Bir örnek vermek gerekirse geçen yıl,

-          AB Yunanistan’ı bu krizde yüz üstü bırakmamış mıdır?

-          AB Asıl yüzünü ve ya asıl gücünü güçsüz ortaklarına mı gösteriyor?

-          AB‘nin iki güçlü ortağı Almanya ve Fransa Kıbrıs’ı yumuşak karın bilerek 200 milyon Euro'ya mal olan silahlanma programlarının aslan payını yardım etmesi gereken ortağından nasıl böyle zor bir zamanda alabiliyorlar? Ve ya NASIL ORTAKLIK BU?

AB’nin durumu tartışılırken ve böyle bir kuruluşun Türkiye'ye vereceği hiçbir şeyin kalmadığı ortada iken AKP hükümeti ve Bürüksel sevdalıları milletimizi can çekişen AB ile avutuyor. Bu yetmiyormuş gibi Avrupa Birliği Bakanımız dahi var.

Bölgemizdeki ülkeleri bitiren ABD’ye ne demeli. ABD’nin yanlış stratejileri ve hamleleri kendisini de bitirdi. Şöyle ki; ABD, pentagonun 19 Aralık 2011 deki açıklamasına göre 19 Mart 2003'te başlayan Irak işgali, 4 bin 747 Amerikan askerinin hayatına mal olurken ABD’nin bu sürede yaptığı harcama ise 800 milyar doları aştı.

ABD dünyanın gözü önünde Irak ve Afganistan başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşattığı haksız işgal, mezalim ve kardeş katliamı sebebiyle Müslüman halkın güvenini tamamen kaybetmiştir. Önceleri kurtarıcı melek gibi görünen ABD artık şeytan olarak hafızalara kazınıyor

Rusya, Çin, Hindistan ve İran’ın ABD’nin Suriye kararına karşı koyarak birleşmesi ile ABD güdümündeki BOP’a karşı yeni bir blok, yeni bir ittifak oluşuyor. Bütün bunlara rağmen hükümetin milletimizin ve bölgemizin menfaatlerini göz ardı ederek kraldan daha kralcı kesilmeleri esip gürlemelerini yüce milletimiz ne yazık ki hala algılayamıyor.

Hükümetin güvendiği AB ve ABD de şimdilik çok açıkça belli olmasa da derin telaş içindeler, ama yanlış üstüne yanlış yapmaya da devam ediyorlar. Türk hükümeti ise “platonik aşkı” uğruna, Rus ruleti oynayarak İsrail’in bölgemizde aldığı pozisyondan daha önde pozisyon alıyorlar. 

Necmi KAYA