Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talebini kabul eden Başbakan Erdoğan, 6 Haziranda sözde Kürt meselesini konuşmak ve bu konu etrafında değerlendirmelerde bulunmak üzere bir araya geldiler.

Basın ve medya bu görüşme teklifinin, CHP Genel Başkanı'nın girişim ve talebiyle gerçekleştiğinin üzerine kuvvetle basmış ve altını kalın çizgilerle çizmiştir. 

Bu sakat, sakıncalı ve mahsurlu görüşme konusu ilerleyen yıllarda CHP ye ve devletimize ciddi sıkıntılar yaşatacaktır.

 İddialara göre, CHP liderinin PKK’nın isteğine yakın bazı tespitlerle kendi geçmişini inkâr edercesine iktidar partisine teklif götürmesi çok düşündürücüdür.    Bu görüşme sanki bölücü terör yerine sözde Kürt sorununun tekrar ön plana çıkardı.

 CHP lideri neden böyle bir oyun kurmak istedi ve ya CHP’ye bu oyununun senaryosunu CNN Türk’te Şirin Payzın’ın konuğu olan Mehmet Altan’ın ortaya attığı uluslararası aktörlerin de desteğinden bahsettiği “SIR GÜÇ” mü önerdi?         

Daha önce AKP’nin açılım senaryosu ve 19 Ekim 2009 da yani PKK'nın Habur’da zafer edalarıyla gelip "açılım" ayağına gövde gösterisine dönüşen  "Açılım"ın resmen "saçılım"a dönüştüğü görüntüler... Hatırlayın senaryo kimin kesin bilmiyoruz ama tamamen AKP’nin kurduğu bir oyundu.

 O günler tamamen PKK'nın devlete meydan okuması idi. Ve Habur görüntüleriyle AKP çuvalladığını anlayınca ustaca manevra yapan Başbakan farklı gündemler oluşturarak Habur’u unutturdu.

 CHP lideri kurmaya çalıştığı, çok masumane zannedilen bu oyundan nasıl bir manevra ile bu riski üzerinden atacak doğrusu merak ediliyor.

 Eğer bu işte bir oyun ve siyasi risk yoksa  , AKP ve CHP de samimi ise birlikte istedikleri yasayı çıkarsınlar. Niye MHP yi bu oyuna alet etmek ve ya MHP yi kendilerine suç ortağı etmek istiyorlar.

 Mesele Annelerin gözyaşlarının dinmesi ise;

PKK, ilk baskınını 1984’te Eruh’ta gerçekleştirdi.

1984 – 2012… Aradan tam 28 yıl geçmiş.

28 yıldır PKK aynı yöntemlerle baskınlar düzenliyor.

28 yılın10 yılı AKP İktidarı ile geçti. Öyle ki yamasız bir iktidar

2002 yılında bitme ve tükenme noktasına gelen terör faaliyetleri, hükümetin yanlış uygulamaları ile “terör örgütüne cesaret veren” açılım safsataları yüzünden yeniden alevlenmiş ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutlara gelmiştir.

 Yanlış manevralar terör örgütüne cesaret vermeden öteye gitmemiştir.

 Bu görüşme talebi üzerine, MHP Lideri Bahçeli, “Türkiye’nin hâlihazırda Kürt sorunu asla yoktur. Kürt sorunu değil, vahşi nitelikli bölücülük ve terör sorunu bulunmaktadır” görüşünü yineledi. Bahçeli, kanlı örgütü tümüyle tasfiye etmeye yarayacak ve bölücülüğün besin kaynaklarını kurutacak her tür girişim ve teklife ise açık olduklarını vurguladı.

 Siyaset kurumunun temsilcileri, eğer bir araya gelecekse, bu etnik bölücü terörün kökünün kazınması amacına dönük olarak gerçekleşmelidir.

 MHP, “ Kılıçdaroğlu’nun sunduğu görüşme teklifinin Öcalan’ın 2009 yılındaki 156 sayfalık yol haritasında önerdiği maddelere yakın ve benzer maddelerdir ve Apo’nun önerilerinin bir özetinin olduğunu” söylemektedirler. Bu önermede”Akil Adamlar” vs. gibi komisyonlar. Bir ülkenin bölünüp, parçalanması için isyan edenlerin eylemini uluslararası platforma çekebilmek veya bu türlü bölücülük hareketlerine, uluslararası korumayı meşru hale getirebilmek için kurulan profesyonel kuruluşlardır.

Diyarbakır’da 9 Mart 2012 tarihinde aralarında BDT’li vekillerin ve 51 sivil toplum örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 12 saat süren   “Kolektif Akılla Birlik”  toplantısı. Leyla Zana’nın Kürtçe okuduğu bildiride, Türkiye’ye meydan okuma ve “en kısa zamanda Kürdistan Konferansı toplama” kararı ve aynı tarihlerde toplanan “ Abant Platformu” bu iki toplantıya baktığımız da MHP’nin politikasını tamamen haklı çıkarmaktadır.

 Şöyle ki; “federal, özerk yapı, Kürt sorunu “diyorlar işte bu başlıklarla yapılacak toplantıların amacı ilerde bağımsız bir Kürt devleti kurmaktır.   PKK, Türkiye toprakları üzerinde Türk Milletinin bir parçasını da kopartarak bir bağımsız devlet kurmak için silaha sarılmış; 28 yıldan bu yana kan akıtmaktadır. 

Sayın Kılıçdaroğlu ortaya “Kürt Sorunu” diye bir sorunla gelirse bu tavır ülkeyi çözer, ayrıştırır, cepheleştirir ve parçalar. Lakin bölücülük, Kürtçülük sorunu, bölücü terör sorunu vardır diyerek ortaya gelirse CHP ruhu devam eder.

 Mademki burada MHP önemli, anahtar ya da kilit o zaman MHP’nin fikirlerine önem verilmesi gerekmez mi?

  Necmi KAYA

 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.