Yaşanan olaylar, bir zamanlar söylenen baba sözünü hatırlatıyorlar.

-Daha önce haber verilseydi güzel şeyler hazırlardık.....,

Hevesleri kursaklatında kalmış gençlerin söylemleri.

Milletin hassasiyetini, sahip çıktı diye yorumlayarak saptıranlar, kendilerinin de milli değerleri yok etmek planına alet olduklarını görememekte ya da üstünü örtecek söylemler üretmekteler.

Yıllar önce silahla yenemedikleri bir ulusu sinsice yok etmek planını yapanlar, kulaklara fısıldamış olmalılar,

Milli değerleri yok etmeliyiz............ Atatürk sevgisi yok edilmeli...............ulus devletler yok olmalı.

!9 Mayıs gününün önemini yok etmek için, 15 Mayıs- 20 Mayıs Gençlik haftası olarak adlandırmak bile bu oyunun bilinçaltına yönelik kısmı. Bunu dile getirenler sanki daha da değer veriyorlarmış gibi anlatan takma akıllılar.

Gelecek yıllarda sivil toplum örgütleriyle.......diye başlayan sözün sonu belli.

Eyvah! Ardında hangi uluslararsı örgütlerin olduğu, amaçlarının ne olduğu belirsiz oluşumlara bırakmaktan bahsedilirken, olayların nerelere varacağını görmek zor değil.

23 Nisan'ın anlamını yitirtmek için uygulanan yöntem - Uluslararsı çocuk şenliği- şimdi -uluslararsı gençlik şenliğine dönüştürülerek, kutlayanları neyi neden kutladığını anlamaz hale getirerek amacını ortadan kaldırmaktır.

Atatürk'ün Samsuna çıkışını, Türklerin milli mücadele başlangıç gününü Yunanlı çocuk neden kutlasın.... Türkiye Büyük Millet meclisinin açılışını niye kutlasın...

Birileri akıl üretip diğerlerine takarsa ortaya çıkacak olanlar ancak bu olur. Ellerine yüzlerine bulaşır, acemi, aksak topal birşeyler üretirler.

Bir an akla güzel bir fikir gelir, aslında çalışsaydık sporun estetik ve müzikle birleştiği, muhteşem gösteriler şölenine dönüştürebilirdik..... diye dökülür.

İşte olmak gereken bu!

Bir de Atatürk ve değerlerini, tüm dünyaya anlatarak benimsetebilirsek, o zaman kutlamak isteyen uluslar, neyi kutladığını bilerek gelirler ve bu anlamlı olur.

Akla mantığa uygun olursa da cepten düşmez....

28.5.2012

Ayhan Eyikoçak