Ne kadar da masumdu çocukluğumuz gibi, ellerimizdeki rüzgar gülleri. Rüzgarın gücünü gösterirdi adeta bizlere. Rengarenktiler bazıları ya da defter kağıdından bile yapardı bazılarımız.

Bizler büyürken, rüzgar gülleride büyümüş bazılarının kafasında fikir olarak. İşte yine karşımıza çıktılar Dev fırıldaklar. Bu kez kağıttan da değiller. Elimize sığmıyor sapı ...

Evlerimizin yakınlarındaki tepelere konacaklar deniyor. Elektrik üretmek için, eğlence için değil. Elektrik nerelerde kullanılıyor peki, zorunlu ihtiyaçlar, sanayi, keyf ve eğlence. Bodrum'un otelleri son zamanlarda yapılanlar özellikle de ışıktan görünmez haldeler. Sabahlara kadar yanıyorlar. Doğru mu bu?

Kalkınmak için elektrik tüketimini mi artırıyorlar yoksa.... Birileri birilerinin kafasına yerleştirmekte bu düşünceyi. Yani nerede tüketirsen tüket mi?..... Tüketmenin üretmek olduğu fikrine dayandırıyorlar.

Evet üretmeden tüketemezsin diyecekler haklı olarak, üretelim derken, elimizdeki rüzgar kaynaklarını yabancıların ele geçirmesi oyunu oynanmasın sakın!

Dünyanın turizm cenneti bodrum'un, cennet kalan nadir köşelerine bile, tam da çam ormanları tepelerine yapmak planlanmış. Yoo....yo! Şaka olmalı....

Yani bu tepelere yollar açılacak, dev kanatları taşıyan dev tırların geçeceği...... devasa yollar yani.

Dev rüzgar gülleri yerleştirilsin diye binlerce ağaç kesilecek, ağaçlara bağlı tüm canlılar da.... dev direk için hazırlanan alanlar dönümlerce..... enerjinin toplanacağı alanlar da....betonlanacak.

Doğada yatay hareket eden rüzgar, dikey hale gelmeyecek mi? gelirse ne olur araştırıldı mı? Birşey olmaz mı? Alttaki orman nemli havasını yukarıya atan kanatlar nem dengesini bozar diyor uzmanlar.

Özellikle çam ormanlarında arının varoluşu için şart olan balsıra böceğinin nem olmazsa yaşayamayacağı, balsıra böceği olmazsa arının, arı olmazsa, bitki ve hayvanların, insanların yaşamının sonlanacağı bilgisi önemli değil mi?.

Elektrik yapar mı balsıra böceğinin yaptığını...

Dev rüzgar güllerinin olduğu yerlerde yarasalar, kırlangıçlar yok olmuş............tarım alanlarını zararlı böcek ve sinekler basmış. Nedeni dev fırıldak olmasın sakın...........kanat boşluklarında ciğerleri patlıyor iddiası gerçek mi?

Nemi azalan orman daha çabuk yanmaz mı peki?

Küçük rüzgar güllerinin fır, fır, fır sesi de büyümüş olmalı kendisiyle birlikte. Yakınlarına hiç gittiniz mi diyor biri....

- Bir yakınımızın evine yakın varmış, felaket diyorlar. Aslında evlere yakın kurulmamak gerekirken, kimi 500 metre, kimi 100 metre yakına bile kuruluyor diyenler var.

İç kulağın algıladığı ses düzeyinin insan psikolojisini bozduğu iddiaları, etrafda dönen yansıma ve gölgelerin tekrarlarının bir işkence aracına dönüşümü masal değil herhalde.

Arkeoljik alanların en yoğun olduğu bölgelerde de zarar vermediği söylenebilir mi?

Kuşlara soralım mı ?Dev kanatların, minik kanatları tepe taklak edişinin bir zararı yok mu ölümden başka? Hele de Göç yolları üzerindekilerin aralarından geçebilecek olanlar var mıdır?

Beş on diyerek başlanan, ardından kapasite artırımı deyip yüzlerceye vardığı söylenen sistemler zararsız mı gerçekten?

Ömrü 25 yıl olduğu söylenen dev kanatlar öldükten sonra, 49+49 yıllığına kiralanmış olduğu söylenen alanlarda ne planlanıyor olabilir ki?

Neden Bodrum, neden bodrumun en güzel noktaları, neden ormanları.......

Bodrumu güzelleştirecek diyenler var. Ruhsuz sanayi ürünleri ne kadar estetik olurlarsa olsunlar, doğanın bölgenin, ormanın, kısaca Bodrumun ruhunu bozarlar ancak.

Doğaya, rüzgara, kuşa saygılı yel değirmenleri ise ruhlarını katarlar güzel Bodrum'a.

Ayhan Eyikoçak

13.7.2015

.

 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz