CHP İl Başkanı Aykut Gezmiş “mahalle baskısı” sonucu görevinden ayrıldı.

     Doğal olarak “Milletvekili aday adayı”

     Başlangıçta biraz “burukluk” yaşadı.

     Ama çabuk atlattı

     Artık “rahatlamış” gibi.

     Oldukça iddialı açıklamalar yapıyor. “Savaşa hazırlanan komutan” edasıyla “saltanatı yıkacağız” türünden keskin sözler söylüyor.

     Gezmiş, yalnızca görünüşte değil gerçekten de “rahatlamış” olabilir.

     Ama partililer rahat değil.

     Parti bünyesinde meraklı bir bekleyiş var. Bazen merakın, endişe ve huzursuzluğa dönüştüğü de oluyor.

     Bunun nedeni belli.

     “Aday belirleme yöntemi”nin belli olmaması.

     Milletvekili adayları hangi yöntemle belirlenecek?

     Bu, CHP kulislerinde gündemin ilk sırasına yerleşen, deyim yerindeyse “demir atan” bir soru.

     Kesin bir yanıtı yok. Tahmini yanıtlar da “Ankara’da edinilen izlenimlere” göre değişiyor.

     “Ön seçim yapılacak” denildiği gibi “Ön seçim yapılmaz. Adaylar merkez yoklaması ile belirlenecek” de deniliyor.

     Bu belirsizlik büyük sıkıntı yaratıyor.

     “Aday belirleme yöntemi” diğer partilerde bir öneme sahip değil. Her şeyden “milletvekili adayı olmak” isteyenler tarafından önemsenmiyor. “Yöntem ne olacak” sorusu akılların ucundan bile geçirilmiyor.

     Doğal olarak “aday belirleme yöntemi” taliplilerin vereceği “son karar” üzerinde hiç etkili olmuyor.

     CHP’de ise durum çok farklı.

     “Aday belirleme yöntemi” son derece önemli.

     “Son karar” da en etkili faktör.

     “Milletvekili aday adayları”nın sayısını da değiştirir kimliklerini de.

     CHP’de şu an için ilk ikiye girecek yalnızca iki “aday adayı”nın ismi var.

     Birisi Aykut Gezmiş, diğeri de Selahattin Karaahmetoğlu.

     Yönetimlerdeki görevlerinden istifa ettiler. Milletvekili Eşref Karaibrahim ise henüz netlik kazanmış değil.

     “Milletvekili adayı olmak” isteyenlerin sayısı elbette ki, bu kadar değil

     Kulislerde yapılan “tahmini aday adayı listesi” oldukça kabarık.

     Bazıları açıkça söylüyor. Bazıları da “çaktırmadan” nabız yokluyor.

     Listelerde parti içi gelişmelere müdahil olan “aktif” politikacılar da var akademisyenler de.

     Tüm bunlar nedeniyle “milletvekili adaylığı” konusunda bir “talep patlaması” yaşanıyor.

     Bugün, bir genel toplam yapıldığında “milletvekili aday adayı” sayısı 30’u bulur.

     CHP’de şu an için gerçekten de bir “aday adayı enflasyonu” ya da “talep patlaması” yaşanıyor.

     Peki, yarın “resmi aday adayı” sayısı bugünkü kadar olur mu?

     Sorulara “evet” yanıtını vermek olanaksız.

     Yanıt “aday belirleme yöntemi”ne bağlı. “Aday belirleme yöntemi” taliplerin sayısını da isimlerini de değiştirir.

     “Milletvekili adayı olmak” isteyenler “son kararı” yönteme göre verir.

     “Ön seçim” tercih edilirse taliplilerden bazıları “ben yokum” der.

     CHP’de  “Aday belirleme yöntemi” işte böyle büyük bir önem taşıyor.

     “Peki yöntem ne olur” mu? Sorunun yanıtını Kemal Kılıçdaroğlu verecek.

     “Parti içi demokrasi gereği ön seçim yapılacak” diyeceği gibi “Üye yapısı sağlıklı değil. Son kez merkez yoklaması” da diyebilir.

     Diyeceğini kestirmek zor. Ama ne diyecekse biraz önce dese iyi olur.

     CHP’liler ve CHP’den “milletvekili adayı olmak” isteyenler “meraktan çatlamak”  üzereler.

     Ama şunu açıkça ifade etmek gerekirse CHP Giresun’da “ön seçimle”  daha da başarılı olacaktır