Ne hikmettir bilinmez. Yaz gelmek bilmedi bu sene… Nihayet güneş kendini gösterdi bi kıyıdan geçenlerde.  Davut aradı. Yakında Balıkesir’e gidiyorum. Gitmeden bi hasbı-hal edelim mi? Der demez hemen dostları aradım .  Saat 14:00 gibi toplandık Gölcük te..

  Alaattin ve Fehmi Hocam, Necati Kardeşim Saraylı Alabalık Tesislerinde yaktık ateşi alabildiğine…Davut yüzü nuru pak olduğundan kıpkırmızı zati…. Hararetli bir sohbete koyulduk çok geçmeden….

hep nasıl olmalı 
diye sorardım kendi kendime, 
dost,dostluk. 
ve dostluklar üzerine..... 
bitpazarında bir eskicide 
buldum sorunun cevabını. 
kullanılmış oyuncaklar arasındaydı, 
aşınmış,kirli,yaşlı bir hacıyatmaz, 
kırgın gibiydi de biraz. 
eskici; öyle durduğuna bakma dedi 
görünüşe hiç aldanma, 
ne yaparsan yap 
boyluboyunca yere yatmaz, 
bildiğinden hiç şaşmaz, 
ağlamaz,kızmaz,küsmez 
daha doğrusu küsemez, 
ister kırk katır, ister kırk satır 
fark etmez, 
o her zaman dimdik ayaktadır. 
terk de etmez, 
o hep senin yanındadır.

                   Nevzat ÖZKAN

  Dostlar, dostluklar, kırılmalar,kırılganlıklar ve yolculuklar üzerine uzadıkça uzadı konular.. Rakılarımız buzla buğulanmış bardaklarda, öyle bir tatlı ki, sohbet ise anlatılası değil….

  Ülke girmiş bir seçim cenderesine ama biz uzamışız bambaşka dünyalara…

  Ülke gündeminden çok fazla uzaklaşmak ne mümkün….

  Hemen dönüyoruz gündelİk  kaygılara alabildiğince…

  Davut GECİR’e güle güle derken dostlukla pekişen muhabbet iyice koyulaşıyor ortamda…

  Yeni gelen dostlarla zenginleşiyor masamız…

  Masada farklı görüşler oldukça zenginlik artar işte öylesine zengin bir ortamda tartışmalar yanan ateşin hararetini oranlarcasına yükseliyor zaman zaman ….

akşamın rengine karışıp 
sarkılar söylerse 
sahile vuran dalgalar 
ağlar /içimdeki çocuk 
tut/bırakma ellerimi o zaman 

“şarap”  kokan yanaklarını uzat 
bir hüzzam şarkı söyle 
balık kokan sahile 
kimse duymasın 
benden başkası ağlamasın

                                  Zeki Ergin

  Yan tarafta bir masa daha var… Tanıyorum oturanları… Bir ara sarkıyoruz o yana…

  Çaylar demlenmiş cila oluyor  rakı üzerine…. Kırşehirli dostlar yan masadakiler… Sazlarının tellerinden Neşet Ustanın derlemeleri dökülüyor… Hep birlikte eşlİk ederken dotlara gün artık akşama varmakta Gölcükte……

Hayat içimizde bahar özlemi 
coşkumuzdur/savrukluğumuzla 
soluk soluğa koşuşumuz 
tohumların çatlaması 
yüreklerde 
dağlar ardındaki umutlara 
sevdalarımızla

                       Zeki ERGİN